.......
VLADÎMÎR: (ders verir gibi) Herkesin derdi kendine, (iç çeker) ölene kadar. (Biraz düşünerek) Ve unutulana.
ESTRAGON: Bu arada, konuşmamak elimizden gelmediğine göre, biz de bari sakin sakin konuşalım.
VLADÎMÎR: Haklısın, bizde laf tükenmez.
ESTRAGON: Böylece düşünmemiş oluyoruz.
VLADÎMÎR: Özrümüz bu.
ESTRAGON: Böylece duymamış oluyoruz.
VLADÎMÎR: Nedenlerimiz var.
ESTRAGON: Tüm o ölü sesleri.
VLADÎMÎR: Sesleri kanatlara benziyor.
ESTRAGON: Yapraklara.
VLADÎMÎR: Kuma.
ESTRAGON: Yapraklara.
Sessizlik.
VLADÎMÎR: Hep bir ağızdan konuşuyorlar.
ESTRAGON: Her biri kendi kendine.
Sessizlik.
VLADÎMÎR:Sanki fısıldıyorlar daha çok.
ESTRAGON: Hışırdıyorlar.
VLADÎMÎR: Mırıldanıyorlar.
ESTRAGON: Hışırdıyorlar.
Sessizlik.
VLADÎMÎR: Ne diyorlar?
ESTRAGON: Hayatlarından söz ediyorlar.
VLADÎMÎR : Yaşamış olmak onlara yetmiyor.
ESTRAGON: Bi de ondan söz etmeleri gerekiyor.
VLADÎMÎR : Ölmek onlara yetmiyor.
ESTRAGON: Yeterli değil.
Sessizlik.
VLADÎMÎR: Sesleri tüye benziyor.
ESTRAGON: Yapraklara.
VLADÎMÎR: Küllere.
ESTRAGON: Yapraklara.
Uzun bir sessizlik.
VLADÎMÎR: Bir şey söyle!
ESTRAGON: Uğraşıyorum.
Uzun bir sessizlik.
VLADÎMÎR: (keder içinde) Herhangi bir şey söyle!
ESTRAGON: Şimdi ne yapıyoruz?
VLADÎMÎR: Godot’yu bekliyoruz.
ESTRAGON: Ha!
.......